İçsel diyalogların arttığı dönemdeyiz ve hepimiz gibi bizlerde nasibimizi alıyoruz bu süreçten.

İçinden geçmekte olduğumuz bu dönemde sözlenen hiçbir şey bizler için yeni bir olgu değil. 5 sene önce başlayan Joint Idea, bireysel yaşamımızı dönüştürmeye dair başlattığımız bir laboratuvar programı oldu bizler için. Yaşama, deneysel ve daimi gelişimin hayata geçtiği bir yolculuk olarak bakıyor ve bu olguyu yaptığımız her işin / işbirliğinin temel taşı olarak görüyoruz.

Var olan ve insanlığımıza artık hizmet etmeyen tüm sistemlerin dönüşmesi gerektiği kanısı ile başladığımız bu yolculuk bugün tüm kurumların ve bireylerin de gündeminde. Böyle geldi, evet! Ama böyle gitmek zorunda mı? Endüstri devrimi ve fabrikalaşma ile başlayan insanların makinalaşma devrimi bugün tekrar dönüşmekte. Ve dönüşüm ister isteyelim ister istemeyelim, kurumlardan öte içinde faaliyet gösteren bireylerden başlamak durumunda. Bizler kalıplarımızı, önyargılarımızı, atalarımızdan gelen korkuları ve sorgulamadan kabul ettiğimiz yaşam yaptırımlarını tekrar gözden geçirme ve yeniden yenide insanlığımızın gidişatını tasarlama noktasındayız. Bu, hepimizin insani görevi.

Greta Thunberg ve onun gibi insanlığımızın gidişatından endişe duyan gençlerin sözlendirmeye başladığı gerçek bugün hepimizin yüzleşmekte olduğu bir olgu. Evet, bizler geleceğimizi ve her şeyden öte gençlerin geleceğini ve içinde yaşamak durumunda oldukları dünyayı bu hale getirdik. Bugünkü gerçekliğimizin sorumlusu bizleriz.

Ses çıkarmadığımız ve kabul ettiğimiz yaşam kalıplarımız, iş yaşam algımız, kabilelerimize uyum sağlamak adına gösterdiğimiz özveriler, hiyerarşik yapının dönüşemeyeceğini kabullenmemiz, değişimin tepeden aşağıya doğru yayılması gerekliliğine dair inancımız bizleri bugüne getirdi.

Bugün, geldiğimiz noktada, kararlarımızın sonuçları ile karşı karşıyayız. Hükümetlerin korumaya özen gösterdiği korku imparatorluğunun fısıltılarının basın ile beslendiği, yaşamlarımızın ve tüketim alışkanlıklarımızın sayılı teknolojik kurum tarafından şekillendirildiği, güvenin çıkar ilişkileri ile ifade edildiği, dünyamızın gün ve gün ekonomik büyüme adı altında tüketildiği bir gerçek ile karşı karşıyayız. Bugünkü isyanımız geleceği dönüştürmemize fayda sağlamayacaksa boşa harcanmış bir nefes olacak. Bizlere hizmet etmeyen eski, köhne, ayrımcı zihniyeti dönüştürmediğimiz takdirde yakın zamanda çok daha acıklı ve distopik senaryolarla karşı karşıya kalacağımız ise kanıtsanamaz.

Biz Joint Idea ve sosyal kabilemiz Love Mafia ile bu gidişatı kabul etmiyoruz. 4 sene önce kabilemize verdiğimiz bu ismin bugün böylesine güçlü bir duruş sergileyeceğini hiç düşünmemiştik. Ve fakat bugün sevgi üzerine kurulmuş bir grup olarak kendimizi sınırların ötesinde dünya vatandaşı olarak görüyor ve gidişata etki yapacak, bireyleri kendi gerçeklerine uyandıracak Life Works Labs programımızla gelişimi laboratuvar programı olarak nitelendiriyoruz. Tek bir doğru, tek bir çizgi yok önümüzde… kuantum alanındaki sayısız opsiyondan hangisini seçeceğimiz ütopya ile distopya arasında hangi senaryoyu insanlığımız için hayata geçireceğimize bağlı.

Biz bir’lik bilinci ile birlikte geleceğin tasarlanacağı inancımızla bugün sizleri Love Mafia platformumuza davet ediyoruz. Üst bilinçten seslendirmeye özen gösterdiğimiz içeriklerimizle kurumlara yol arkadaşlığı yaparken, içeriklerimizi halkın her tabakasından gelen bireylere açık şekilde alan tutma çalışmaları halinde gerçekleştirmeye devam ediyoruz.

Sevgi her zaman kazanacaktır! Ne kadar çok insan lisanını, iş yapış şekillerini, yaşam algılarını çıkar odaklı yaklaşımdan işbirlikçi sistemlere, sevgi lisanına, gelişimin daimi olduğu gerçeğine dönüştürürse o kadar hızlı dönüşümü sağlayacağımız kanısındayız. Eski normal tanımına geri dönmeyeceğimizin bilinci ile yeni normalin daimi gelişim ve dönüşüm yolculuğu olacağına inanıyoruz.

Sizde kendinizi Love Mafia olarak tanımlıyor, sevginin kazanacağına inanıyorsanız, gelin, katılın bizlere.

Dönem aksiyon zamanı! Birlikte … Bir’lik bilinci ile!